İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), İnsan Hakları Günü nedeniyle her yıl düzenlediği "MAZLUMDER İnsan Hakları Gecesi ve Ödül Töreni" bu yıl "Yeni Çözüm Süreci, Soykırım & Ateşkes Kıskacında Gazze" temasıyla 2025 yılı İnsan Hakları Ödülleri'ni sahiplerine verdi.
2001 yılından beri her yıl 10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamında farkındalık oluşturmak ve yaşanan hak ihlallerine dair genel bir bakış sunmak amacıyla "MAZLUMDER İnsan Hakları Gecesi ve Ödül Töreni" Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi Konferans Salonunda düzenlenen program, MAZLUMDER Genel Başkanı Avukat Kaya Kartal'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Programa; HÜDA PAR Genel Başkanı Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Deva Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Ahmet Karaarslan, eski milletvekili ve MAZLUMDER yöneticisi Ayhan Bilgen, siyasi parti ve STK temsilcileri ile davetliler katıldı.
Resim sergisiyle başlayan program, MAZLUMDER Ankara Yönetim Kurulundan Emekli Albay Mehmet Yavuz Ay, programın yapıldığı Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi ile ilgili bilgi verdi.
MAZLUMDER tanıtım videosuyla devam eden proramın açılış konuşması, MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Av. Osman Yurt tarafından yapıldı. İnsan Hakları Sinevizyonu sonrası ise MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal bir konuşma yaptı.

Av. Kaya Kartal, "MAZLUMDER bu tür programlarla 'İnsan Hakları Okulu' başlığı altında yürüttüğümüz ve bu yıl 20’ncisini gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla üniversitelerde, okullarda, vakıflarda ve derneklerde faaliyetler yürüttük. Bazen evlere dahi davet edildik; evlerde gerçekleştirdiğimiz 'Haklarımız' başlıklı seminerlerle insan hakları bilincini, insan hakları mücadelesini ve insan haklarına ilişkin yöntem ve araçların nasıl kullanılacağını topluma anlatmaya çalışan bir kurum olduk. Bugüne kadar da bunu aşkla ve şevkle yerine getirmeye çalıştık. Umuyoruzki, başarılı olacağız." dedi.
"Hiçbir zaman yeis içerisinde olmadık"
"Türkiye tarihi açısından baktığımızda, garip bir ülkede yaşadığımızın da farkındayız." diyen Kartal, "Bazen iki ileri bir geri yaptığımız oluyor. Bazen enseyi karartıyor, bazen de yıllarca çaba göstermemize rağmen bazı başlıklarda bir adım bile ileri gidemediğimizi, hatta geriye gittiğimizi görebiliyoruz. Ama hiçbir zaman yeis içerisinde olmadık. Çünkü bu mücadeleyi yürüten insanlar bilir ki, bu mücadelenin kendisi bizlere değer katar. Bu mücadelenin kendisi bizlere onur katar. Biz de bu değer ve onur düşüncesiyle, bu bilinçle bugüne kadar bu mücadeleyi yürüttük. Tıpkı bizden önce bu mücadeleleri yürüten, bu bayrağı bize devreden dostlarımız ve üstatlarımız gibi." şeklinde belirtti.
"Gazze, maalesef hâlen devam eden bir soykırım süreci yaşıyor"
"Yeni Çözüm Süreci, Soykırım & Ateşkes Kıskacında Gazze" konseptiyle programı yaptıklarını aktaran Kartal, şunları söyledi: "Bugün İnsan Hakları Gecesi’nde artık adet hâline getirdiğimiz üzere belli konseptler belirliyoruz. Gerek Türkiye gerekse dünya konjonktüründe o yıl içerisinde öne çıkan başlıkları konsept olarak ele alıyoruz. Bu yılki konseptimizi de sinevizyonda görebildiğiniz üzere iki başlık altında değerlendirdik. Hakikaten bu iki başlık da hem Türkiye hem de dünya açısından son derece önemli. Gazze, maalesef hâlen devam eden bir soykırım süreci yaşıyor. Bu nedenle başlığımızı 'Soykırım ve Ateşkes Kıskacında Gazze' olarak belirledik. Her ne kadar bir ateşkes ilan edildiği söylense de bunun iki yüze yakın, hatta daha fazla kez ihlal edildiğini biliyoruz. Ateşkes sürecinde imzası bulunan devletlerin, etkili bir çabayla ve etkili bir denetim mekanizmasıyla bu sürecin bozulmasını ve soykırımın devamını engelleyecek bir irade ortaya koyamadıklarını görüyoruz. Zaten Gazze, aynı zamanda uluslararası hukukun, insan hakları mekanizmalarının ve hatta insan hakları söyleminin krizini çok daha açık bir şekilde yüzümüze çarpmıştır. Biz bu yüzyılda, yaşadığımız devirde, canlı yayında bir soykırımı izledik ve dünya insanları olarak maalesef bu soykırımı durduramadık. Bu nedenle bu geceyi bu başlıkla değerlendiriyoruz."

"Yeni bir çözüm süreci olarak ifade ettiğimiz bir süreçle karşı karşıyayız"
Kartal, "Diğer başlığımız ise kaçınılmaz olarak önümüzde tutmamız gereken ve Türkiye açısından, hatta bölge coğrafyamız açısından da son derece önemli olan bir konudur. 'Yeni bir çözüm süreci' olarak ifade ettiğimiz bir süreçle karşı karşıyayız. Hakikaten çok ciddi bir yol ayrımından geçiyoruz; ülke olarak, toplumlar olarak ve coğrafya olarak. Umuyoruz ki bu süreç başarıyla sonuçlanır. Çünkü dünyada ciddi anlamda kazanlar kaynıyor, büyük bir kriz beklentisi var ve savaş ihtimalleri giderek kuvvetleniyor. Artık bu süreçlerin, sadece resmi sınırlar açısından değil, doğal coğrafyamız açısından da bölge insanını doğrudan ilgilendirdiğini görüyoruz. Bu sorunları, her bir insanın onurlu ve izzetli bir şekilde yaşayabildiği, kendisini bu topraklara ait hissedebildiği bir zemin oluşturma meselesi olarak önemsiyoruz ve böyle görmek istiyoruz. Bunu her fırsatta ifade ettik. Her ne kadar bugüne kadar sürüncemede bırakılmış bir mesele olsa da, meselenin özünü aslında basit görüyoruz. Sadece bir özgüven gerekiyor; sadece tarihî birikimimizden yararlanmamız gerekiyor. Bugün ortada bir Kürt meselesinden söz ediyorsak, bu kaçınılmaz olarak Kürt varlığının inkâr edilmediği, en azından yok sayılmadığı bir zemini dayatmaktadır. Cumhuriyet boyunca 'Türk' kavramının bir şemsiye kavram olduğu ifade edilse de tarih boyunca yaşanan uygulamalar ve pratikler bize bunun böyle olmadığını göstermiştir. O hâlde öyle bir kavram, öyle bir yapı kurulmalıdır ki, bu ülkenin sadece Kürtleri değil, diğer fertleri ve tüm unsurları da kendisini bu yapı içerisinde var ve değerli hissedebilmeli." ifadelerine yer verdi.
Yapılan konuşmanın ardından "Yeni Çözüm Süreci, Soykırım & Ateşkes Kıskacında Gazze" konsepti ile yapılan gecede; İnsan Hakları Bireysel Mücadele Ödülü, İnsan Hakları Örgütlü Mücadele Ödülü, İnsan Hakları Basın Ödülü, Av. Aydın Durmuş Genç Hukukçu Ödülü ile Recep Vidin Vefa Ödülü verildi.

"Soykırım ve Ateşkes Kıskacında Gazze" başlığında "İnsan Hakları Basın Ödülü"ne İlke Haber Ajansı (İLKHA) layık görüldü. Yapılan anonsta "İşgalci siyonistler tarafından Gazze'de gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini ve soykırımı gündemde tutan Gazze'deki mazlumların feryatlarını dünyaya duyuran ve Filistin ile ilgili faaliyetleri kişi veya grup ayıırt etmeksizin haberleştiren bir yayın politikası izlemektedir. Gazze'deki ihlalleri sürekli gündemde tutan İlke Haber Ajansı bu yayın politikası dolayısıyla MAZLUMDER 2025 Yılı İnsan Hakları Basın Ödülüne uygun görülmüştür." denildi.
Basın ödülünü İlke Haber Ajansı adına Ankara Temsilcisi Mehmet Sait Çelik'e, MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Dalaz ve Malatya Şube Başkanı Bahattin Anıl tarafından verildi.

Kısa bir konuşma yapan Mehmet Sait Çelik, "Aksa Tufanı başından beri onurluca Gazze'de mesleğini icra ederken şehid edilen yaklaşık 300 basın mensubu, Gazze şehitlerini ve İslam şehitlerini rahmet ve minnetle yad ediyorum. Bizi bu ödüle uygun gören MAZLUMDER'e çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Ödülü veren MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Dalaz, "İlke Haber Ajansı her zaman Gazze-Filistin ile ilgili haberleri gündemde tutmaya Gazze'nin mazlum halkının mağduriyetlerini siyonist israilin soykırımını dünyaya duyurmaya çalışan bir kardeşimiz yanımızda… Sait ne zaman Filistin ile ilgili bir programımız olsa her zaman orada olur. Tek başına kocaman bir ekip gibi her zaman yanımızda oldu. Konu madem Gazze madem Filistin… Ankara Filistin Dayanışma Platformundaki yönetici kardeşlerimizi buyursunlar ödülü beraber takdim edelim." dedi.
Ödül takdimi sonrası toplu şekilde fotoğraf çekildi.
Ödül töreninin ardından program, müzik dinletisiyle sona erdi. (İLKHA)




